"Sevgin Öldürüyor" 12 Kasım'da çıktı!
- Yelda Altunal
- 6 Ara 2021
- 2 dakikada okunur
Sevgi duygusunun ve sınırlayan, baskılayan, hatta öldüren erkeklerin "çünkü seviyordum" derken ki hissettikleri duygunun aynı şey olmadığını; bunun üzerinden sevginin manipülatif yönünü vurgulamaya çalıştığım şarkım 'Sevgin Öldürüyor' 12 Kasım'da çıktı.
BU NASIL BİR CEHENNEM?
Sevgi öyle manipülatif bir duygu ki. Çoğu zaman onu yaşatan, büyüten, güzelleştiren bir yerden ele almaya meyilli oluyoruz. Ama pek çok katil erkeğin açıklaması da "Çünkü onu çok seviyordum, kıskanıyordum" oluyor. İlişkilerde kıskanmak çoğu zaman bir sevgi emarasi olarak kabul ediliyor.
Ben bu şarkıda öldürülen kadınların ağzından, kız kardeşlerinin arkasından yas tutan kadınlara ve sevgisi ölümcül erkeklere sesleniyorum. Şarkının sözlerini Aylin Sözer, Selda Taş ve Vesile Dönmez'in öldürüldüğü gece yazdım. Kapaktaki kızıl saçlı kadın da Aylin Sözer'in temsilidir bu arada. Bu üç kadın, farklı sosyo-ekonomik çevrelerden gelen, hepimize benzeyen kadınlardı.
Farklı gerekçeler, benzer zihinsel süreçler ve öldürülen kadınlar. Biz, bizi sevdiklerini düşündüğümüz erkekler tarafından her gün öldürülüyoruz. Bu nasıl bir cehennem? Üstelik bu ateş, siyasetten eğitime, çalışma hayatından aile kurumuna kadar toplumun her bir alanına sirayet etmiş olan ataerkiyle, toplumsal cinsiyet rolleri ve kadını koruyamayan kanunlarla körükleniyor. Artık anlamamız gerek. Bu ölümler münferit olaylar değil, sistematik cinayetler. Şarkı bu noktada "Artık yokum!" diyerek varlığın sona ermesinin yanında "Bu oyunda yokum" da diyor esasında.

SEVGİN ÖLDÜRÜYOR
Bir zamanlar çocuktum
Sevgi büyüttü beni
Sanki uyku, yemek gibi..
Yaşamın kendisiydim
Sevgi uyuttu beni
Sanki korur, kollar gibi
O bir anlık öfkeler
Hep benim peşimdeler
Dövüldüm, yakıldım, vuruldum
Artık yokum!
Sevgin öldürüyor
Sesimi duyan dönsün yolundan
Sevgin öldürüyor
Yasımı tutan görsün sonumdan
Şarkının ilk kıtasında büyüten bir sevgi var, ikincisinde ise kadını "koruyup, kolladığını" söyleyip uyutan bir sevgi. En son kıtada ise öldüren bir sevgiden bahsediliyor. Bunların hepsi sevgi olarak ifade ediliyor. Bu durumda nasıl pür bir tanım yapılabilir ki kolayca?
Bu şarkı, sözlerini yazdığım ilk andan itibaren, şiddet gören ve öldürülen tüm kızkardeşlerime borcum gibiydi. Yayınlanma aşamasına kadar bana destek veren tüm güzel kadınların emeğiyle, şimdi bu borcu ödediğimi hissediyorum. Hepsi var olsunlar.
Ben bu şarkı ile açık etmek, uyarmak ve yaşananlara tanıklık etmek istedim. Tanıklık kadın mücadelesinin çok önemli bir öğesidir ve asla "sızlanmak" demek değildir. Ne yazık ki tarih boyunca kadın hareketi, politika yapıcılar ve çığırtkanları tarafından sızlanma olarak ele alınmaya meyledilen bir konu olmuştur. Üzgünüm ama bunu artık yutmuyoruz. Onurlu bir şekilde acılarımızı dile getirmenin gücünün farkındayız. Bu yüzden sanatı da yanımıza katarak, fotoğrafla, sinemayla, tiyatroyla, edebiyatla, müzikle mücadele etmeye devam edeceğiz!
Comments