Varım! (Orange The World!)

İnsanın aklını, fikrini ve olduğu haliyle kendi varlığını ortaya koyabilmesi bir ayrıcalık olmamalıydı.

Kadınların büyük çoğunluğunun kendini oldukları gibi ifade etmekten çekindiği bir coğrafyada yaşıyoruz. Buna itiraz edenlerin toplum tarafından ayıplandığı ve hatta en yakınlarındaki erkekler tarafından cezalandırıldığı bir yer burası. Konuşmasından tut yaptığı işe; giydiği kıyafetten gittiği yere; eve vardığı saatten içtiği içkiye; attığı kahkahadan yediği dondurmaya kadar izlenen, didik didik edilen, sınırlar konan kadınlar...Yalnızca kendimiz olduğumuz için cezalandırılıyoruz, bu varlığımıza karşı açılmış ne çetin bir savaştır!

Ben hepimiz özgür olmadan asla tam olarak özgür hissedemeyeceğim. Bir marifet değil ama yapabildiğim her şeyi bunu yapma olanağı olmayan tüm kadınlar için yapıyorum sanki. Kendimle ilgili kararları verirken, geceleri sevdiğim insanla uyurken, istemediğim pek çok şeyi geri çevirir, dans etmek istediğimde keyfimce dans ederken yalnız değilim. Eşitsizliklerle dolu bu deryada ancak böyle akıl sağlığımı koruyabiliyorum ve tabii ki dayanışmamızla. Hepimizi özgürleştirecek tek yolun mücadele ve dayanışmamız olduğunu biliyorum. Yani kadınların en iyi yaptığı iki şey.

Başaracağız!!